Pazartesi, Temmuz 25, 2011

uyarı:bunu yemeyin

kahvaltı camiasına bayılırım.
menemene hele,of of of...

şimdi bu özelliklerimi bilen bir arkadaşım "seni menemende bir numara olan bir yere götüreceğim" dediğinde içimden zıpladım,dışımdan da sırıtma efekti yaptım.Gittik.Esnaf lokantası niyetiyle çalışan mekanın (Lades Restaurant) kapısından içeri girerken vitrinde zaten "hürriyet 10 da menemende bir numara" gazete kupürünü görüp iyice havaya giriyorsunuz.hayyy girmez olaydım.

Şu yukarıdaki garıp gurup şey geldı önümüze.3-4 çatal sonra bıraktım çatalı,vıcık mıcık bır yağ katmanını yıyemezdım zaten.Of..ömrüm de hiç bir yemeğe tuz atmayan ben ,menemeni tuza boğdum yine de olmadı.Unutamayacağım bu günü.Yolunuz oraya düşerse menemen yemeyin,ya da yiyin ne demek istediğimi anlayın.

Pazar, Temmuz 24, 2011

çimler bizim yuvamız







Tamamen "hangi çime uzansak" başlıklı bir aktiviteydi bizimkisi.
Amacı yerine getirdik,mutlu olduk.
Sun.day.sky şu an son saatleri için de olsa da bir sonra ki görüşmeye kadar kalbimizde yaşayacak.
Uçurtma bulamadığım için,gökyüzüne merhaba diyemedim.
Bir de mutlu yüz imajımız "Amy ölüm" haberini duyunca eridi, sadece bir sırıtma ile devam ettik geceye.


Cumartesi, Temmuz 16, 2011

sucuk-caz





Geçen yaz yine caz festivali kapsamında Türkiye'de sahneye çıkan Buika'yı biletim olmasına rağmen çeşitli sebeplerden ötürü kaçırmıştım.O gün bugün, bir daha gelsin de gideyim kafasındaydım,aylar önce caz festivali programı açıklandığında 15 Temmuz'a odaklandım.

Ve dün sabah 9'da başlayan aksilikler silsilesi bir an "acaba bu sefer de mi olmayacak" dedirttirdi.Yarım saat geçikmeli de olsa kendimi Açıkhavadan içeri atabildim ama sonunda."Ohh sonunda,genelde çok istediğim bir şey olmazdı ama bak bu sefer oldu" diye kendimle konuşmaya bile başladım.Lakin gece daha yeni başlıyormuş.

Arkadaşlarla yerimizi bulduk,yerleştik, Buika'ya kadar olan isimlerle havaya girmeye niyet ettik.Her şey güzel başladı.Gitarlar,şahane sesler,manzara hepsi güzeldi.Sucuk ekmek kokusu bile umrum değildi.Ama aylar önce açıklanan programda, sahnede yer alacak sanatçılardan biri olan Aynur Doğan 3. şarkısına geçene kadar.Meseleyi okumuşsunuzdur,duymuşsunuzdur,tanık olmuşsunuzdur.Üzüldük,üzüldük...

Açıkhava ya giderken de Türk-Kürt meselesi açısından değil de Aynur Doğan'nın söylediği parçalar Caz Festivaline gidecek mi diye düşünürken başka açıdan olaylar patlak verdi.Açıkçası parçaları cazın uzağından ve yakınından geçirmedikleri için konser ruhuna pek uymamıştı bence.Ahengi tutturamamışlardı ...Ama bir mesele çıkacaksa keşke sebep bu olsaydı.

Tadımız kaçtı,Buika'yı dinledik ve kısa bir süre sonra da çıktık.Yani "ohh !!!bir aksilik çıkmadı ve konsere geldim" demeden önce gecenin bitmesini beklemek lazımmış.

Pazar, Temmuz 10, 2011

yakın mesafeler


-Nereye gitsek ki???
-Karaköy'e gidebiliriz , oradan da şişhaneye çıkarız,güneşin göbeğinden sola döndük mü biraz da bronzlaşırız hem.
-Aaaa ! evet öyle olsun...biraz alışveriş yaparız bir de.
-Dondurma...geçen sefer yediğimiz yere gitmeyelim.
-Bej kafe de güllü dondurma deneyelim o zaman.
-Kağıthaneye uğrayıp defter alalım .Tamam ya iyidir şimdi bu kadar.

Cumartesi, Temmuz 02, 2011

cazzzzziko















Hollanda Başkonsolosluğu Bahçesi-Lilia Vieira & Grupo Cariopa


the marmara pera cafe-Bora Çeliker Trio




















"Şenlik havası" diye bir şey varsa o bende yoktu 2 Temmuz 2011 cumartesi günü için.Hattta sokaklarda ki o akın akın hal , olmayan havayı iyice kaçırdı.Neyse arkadaşım benden daha dinçdi, en azından "şenlik havası" birimizde vardı.

Şenliğe karışmadan evvel Tünelde ki en sakin kafeye girip azıcık enerji toplamak istedik,buzlu muzlu bişiler içip sokaklara döküldük.Bir sürü mekan arasından "sakin" bir caz mekanı aradık ve bulduk.(Nedir bu sakinlik hali? diye sorduk kendimize ama cevap çıkmadı). The Marmara Pera Cafe'de bir yandan tv'den bisiklet yarışını izleyip,caz dinledik,foto çektik,mutlu olduk:)

Saat 19:00'da "Haydi başka bir mekan seçip oraya gidelim",iç sesimize kulak verip Hollanda Başkonsolosluğu bahçesine gitttik, 19:30'da başlayacak konser için.Bol bol foto çekip ,içimiz açılsın diye uyguladığımız bu yöntem işe yaradı ve huzurla bahçede takıldık.21:00'e kadar dans etmeler, eğlenmeler ,içmeler olsun çok keyif aldık.Kendimizi o ana hazırlamışız meğersem:))

"Yorulduk galiba ,bıraz değil mi,"dedikten sonra ufak ufak eve yol alalım dedik.Asmalı Mescitteki kalabalığı aşarak Miss Pizza'nın oradan aşağı sallandık.Dışarıda ki tatlı kalabalığı görüp,İksv-Salon'a uğradık.Eş dost muhabbetinin ardından "yok yok,eve gidelim" kurduğumuz son cümle oldu.Uzun sessizlik içinde fotolara bakarak otobüs yolcuğu yaptık ve eve geldik.

İşte bu kadar:)








İzleyiciler

Bumerang

Bumerang - Yazarkafe

playlist

Bumerang - Yazarkafe
Blogger tarafından desteklenmektedir.

daha bir sürü bir şey var