The Holiday

Eğer yeni yıl münasepetiyle, yeni yıl bazlı bir film izlenecekse bence bu "The Holiday" olmalı.

Müzikleri sevdiklerimizdendir:)

beş adet "gelse de izlesek"

1.film : The Muppets.

Tabi ki en merak edilen budur:) Jason Segel,Amy Adams ve kuklalar, 17 Şubat 2012 tarihini iple çekmeye vesile olacaktır.

2.film: İçinde Yaşadığım Deri/La Piel que Habito

"Pedro Almodovar çeksin ,biz izleyelim" cümlesini ilk ne zaman kurduysam artık, taa o zamandan beri konuya monuya bakmadan atlarım giderim sinemaya.Antonio Banderas'a da hayır denmeyeceğine göre 30 Aralık 2011 günü sinemaya gidelim.

3.film: Marilyn ile Bir Hafta/My Week With Marilyn

Görsel açıdan doygunluk yaşatacağına inanmaktayım,bu da merak sebebimi oluşturmakta.Bir de tabi ki Marilyn rolünde ki Michelle Williams'ı ve Emma Watson'ı da pek merak etmekteyim.Vizyon tarihi 10 Şubat 2012.

4.film: Tutku Günlükleri/The Rum Diary

Ne şahane ki Pedro 'da olan durum burada da var."Johnny Depp gördün mü,o filme bir git gel" cümlesi tüm Johnny severlerin anafikridir tahminimce.Bir de Aaron Eckhart var film de,bir de Porto Rico'da geçiyor film :) 6 Ocak 2012'de izleriz.

5.film: Demir Leydi/The Iron Lady

Şimdiden Oscar heykelciği kokusu geliyor insanın burnuna.Makyaj yardımıyla bambaşka bir karaktere bürünen oyunculara, hele ki bu kişi tarihi bir karakteri canlandırıyorsa , akademinin zaafı var işte.Meryl Streep'de bu işi şahane başarmış gibi görünüyor.Merak etmekteyim.Vizyon tarihi 13 Ocak 2012.

Cesaria Evora

RIP
Cesaria Evora

Pek çok şarkısı en sevdiklerimdendir,lakin en öne çıkanlardan olan "Besame Mucho" sarıp sarmalar beni.Şarkıyı ilk kez "Great Expectations" filminde dinlemiştim galiba.Vuruluş anıdır."Öp beni" dediğimi bilmeden ulu orta söylediğim bu parça çocukluktan itibaren Cesaria Evora sevgisinin temellerini atmıştır.

el altında olsunlar,okunsunlar.

Bu postu,

otobüste ,babası sessiz konuşmasını söyleyince,etrafına baktıktan sonra,

"kimse kitap okumuyor ki, neden sessiz olayım"

diyen 5-6 yaşlarında ki bıdık kafalıya yolluyorum.

sabaha görüşürüz,iyi geceler istanbul.

yağmur yağsın , hakkı tabi lakin fazla suyunu da çıkarmasın.güneşsiz olmaz.

The Civil Wars

Salon -The Civil Wars-4 Nisan-2012-Sevinç-Merak-İstek-İyidir iyi

böyle ayrılık olmaz

"Bir Ayrılık" isimli film İran sineması ürünüdür ve ülke sinemasına olan sevgiyi iyice arttırmıştır.

Filmi daha yeni izleyebildim.Yapmaya geç kalınmış bir ödev yapar gibi hem "keşke önce izleseydim" hem de " olsun,önemli olan izlemek" gibi cümleler geçti kafamdan!!

Nadir ve Simin'in ayrılık sahnesiyle başlayan film, bu ayrılıktan ötürü gelişen olaylarla devam etmekte.Oyunculara bayıldım,hikayede aynı şekilde,yönetmen de Asghar Farhadi ,iyi işte bu film.

sevgili hugo

Hugo'ya koşa koşa gittim dün.

Siz de koşmalısınız bence.Tren garında geçen sahneler özellikle üç boyutlu olması açısından züperdi.Çocuk oyuncular ,insanın bağrına basmak isteyeceği türden.Özellikle "Chloe Moretz" pek bir şahane idi.

Hikayenin baymadan usul usul ilerleyişi de sevdiklerimizden oldu.Böyle durum...

Ben Kingsley,Jude Law ve Martin Scorsese'ye bol sevgi,bol öpücük.

hugo

Hugo..

Bu hafta izlesem ne iyi olacak..

Bir roman uyarlaması olan film, Martin Scorsese tarafından çekilmiş.

beyaz gömlek üzerine siyah yelek giyen adamlar

Salı akşamı Paco de Lucia konseri vardı....

Bu cümle, salı akşamı nasıl hallere büründüğümü açık ve net açıklar herhalde.Of of of of...

Paco de Lucia'nın İstanbul'a geleceğini öğrendiğim günden beri yani taaa aylar evvelinden başlamıştı heyecanım,ayılıp bayılmalarım.Evet muhtemelen süper bir konser olur düşüncesiyle salı akşamını iple çekiyordum.Lakin daha fazlası oldu,kırdı geçirdi be .

Paco yaşlanmış tabi ama "ölüsü yeter" dedikleri böyle bir şey olsa gerek.Aktı gitti o "eserler" onun elinde...

Bir de vokaller vardı şöyle en damarından.Sahnede ki halleri , Paco ile gözleri ile anlaşmaları,mimikler .....

************************************************

Sonra bir şey oldu..Orada kopmuşum ben.O dansçı çıkmayacaktı sahneye.Yok yok o,bir köşede otursaydı keşke.Öyle saçlarını ve ceketini savura savura dans etmeseydi mesela.Parçanın en baba yerinde yavaş adımlarla sahneye çıkıp ayakları tak tak sahneye vurmasaydı mesela....

Sahnede sekiz kişi vardı.Hepsi de süperdi.Paco çaldı ,çaldı ,çaldı... En cool hali ile çaldı durdu.Eridik...Alkış kıyamet koptu her parçada.

İş Sanat , iyi ki salı akşamı Paco'nun İstanbul'a gelmesini sağladı.Bir daha isteriz.

********************************************************************

Paco'nun ellerinden, diğer sevgili yedi kişinin yanaklarından öperiz..

Yatmadan evvel isterseniz şunu dinleyiniz:)

Şurdan da bahsi geçen dansçıyı ,Farru'yu izleyebilirsiniz..

açılın şöyle

The Fall

"En favori filmin hangisi ?" diye zamanlı zamansız sorarlar ya hani ,artizlik olsun diye,ben de şak diye bir cevap verebilmek için ezbere bu filmi aldım.Daha iyilerini -daha kötülerini izledim ama the fall sardı,sarmaladı beni işte ...

Açılış sahnesi var yukarıda da.Beethoven'ın 7. senfonisi ile yapılan açılış ,açılışların lokumudur olsa olsa

klasik

sirkeci garı...

Her üç kişiden biri fotoğraf çekiyordu o gün,tıpkı diğer günlerde olduğu gibi.Herkes giderse bende giderim gibi kıskanma özlü bir ifadeyle soluğu orada aldım tabi ki..İstanbul'da yaşayışımın 24. yılı!!! ve önünden 9789 kere geçtiğim bu şahane gara 3. girişim.HAAHAHAH..

Neyse işte bir şeyler çektim ,çıktım hemen:)

"bakın,neler çektim" temalı bu post

bir avuç film

Blue Valentine, Source Code, All Good Things,Love and Other Drugs...

Hepsini peşpeşe izlemeseydim mesela...

Ryan Gosling ve Jake Gyllenhaal ile dolu dolu geçen bir hafta.Doydum ben onlara.Amma çok film çekmiş onlarda bu son birkaç yıl.Takip edeceğim diye bir hal oldum.

Blue Valentine ,beni pek sarmadı.Biraz içim buruldu ,ama bir lokma.

Source Code, ehh fena değildi.gideri var ya,izlenir.

All Good Things,Love and Other Drugs... bunlar hakkında cümle kuramayacağım,daha karar veremedim iyi olup olmadıklarına, ama hepsi izlenebilir tabi,"öğhh,ıyyy kötü" içerikli filmler değiller:)

..ve sonuç olarak Jake Gyllenhaal daha baskın çıktı bende.Evet.

biraz sinirliyim

Şöyle kafamı uzatsam bir kapı aralığından..

*******

Aslında sinirli olmak yerine ,sevinçli,mutlu falan filan gibi haller de olmam gerekirdi.Eeee yarın cuma çünkü.Hani her perşembe "holey !yarın cuma" dediğim için bu perşembe aksi olunca bende şaştım.

Bu haftanın "kadersiz pazarıda" perşembe oldu.hayırlı ola.

bir film izledim dün akşam,

Incendies/İçimdeki Yangın...

Filmin ismi başka bir şey olamazmış zaten.

Filmde,ikiz kardeş olan Jeanne ve Simon ,annelerinin vasiyetinde yazan isteklerini yerine getirmek için Kanada'dan Orta Doğu'ya doğru yola çıkıyorlar.Köklerinin uzandığı topraklarda vasiyeti yerine getirmeye çalışırken, annelerini ve kendi yaşamlarını daha da yakından tanımış olacaklar...

Çok trajik bir hikaye,şahane bir şey.Bayıldım galiba bu filme... Zaten açılış sahnesi RadioHead ile başladığı için baştan tav oldum.

Pek çok da ödül kazanmış İçimdeki Yangın.En İyi Yabancı Film Oscar Adaylığı da bulunmakta.İstanbul Film Festivalinin içeriğinde de yer almıştı ayrıca.

Aşağıda Fragman ve Açılış sahnesi bulunmakta.

almak,almak,almak...

Buraya bir bakınız bence... BONVAGON

Kendilerini şöyle tanımlıyorlar...

yine mi pazar...

Neyini seveyim ben bu pazarın...

Bugün zaten yolculuk günü olduğu için "pazar" eksilerle başladı benim odamda.

-Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesine gidersem belki pazarı bir lokma sevebilirim.

Aklımda yapmak istediğim tek şey "o" filmi izlemek.

Bu da fragmanı "o" filmin.

Sadece evimin olduğu şehirde yaşamak dileğiyle ve pazarları da sevmek ümidiyle.....

bir hindi zahra kolay yetişmiyor.

...ve Hindi Zahra sahneydi işte.

"Sevdik,sevdalandık" şeklinde haller yaşadık adeta."Kibar ve tatlı bir kız" olan Hindi cuma gününe ilaç gibi geldi.

Gitarını eline aldı ve sahneye tek çıktı,söylediği her parçada sahneye biri eklendi.5 kişilik ekibini topladığında "Beautiful Tango" 'yu söylemeye başlamıştı.

"Saz arkadaşlarının" da şahane tipler olması gözümüzü sahneden ayırmamamıza vesile oldu.Eğlendik ,iyidir iyi.

Önümüzde oturan sevgililerin konser başladığında sanki bunu görev bilip iyice dip dibe girip oturmaları,iki kafanın tek bir kafaya dönüşmesi ve görmem gereken şey, Hindi olması gerekirken saç yumağı olmamalıydı.!!!!!!Ey sevgililer,iki dakika da sarılmadan durun.cık cık cık

Konser, 20:20'de başladı ve 21:40'da bitti.Az geldi bize...

Gelsin buralara bol bol...

Notting Hill, Ain't no sunshine

Notting Hill filmi iyidir,candır,lokumdur.

Bu sahne ve bu müzik filmi daha çok sevme sebeplerindendir.

Cumartesi günü güzel geçsin tüm topraklarda.

buralarda bugün..

Bu şarkıyı ilk ne zaman dinledim hiç hatırlamıyorum.Muhtemelen İstiklal caddesinde duymuş olabilirim.Sevmekteyim işte.
Daha bıkmadım ne "Beautiful Tango"'dan ne de "Hindi Zahra" 'dan.Zaz'da olan durum olmadı daha yani.

Bu akşam da Cemal Reşit Rey'de konseri var bu kızımızın.Fas doğumlu olan Hindi şahane de resim yapmaktaymış ayrıca.

Bu şarkıdan sonra şunu da dinleyiniz bence. Alıp götürsün sizi.

izleyici

Üç hafta önce filmi bilgisayarıma yükledim,yükledikten iki gün sonra izlemeye niyet ettim,başladım yarım kaldı falan filan...ancak bugün, izlemeyi çok istediğim Mike Leigh filmi olan "Another Year" 'ı izledim..ohh

Düzenli olarak gerçekleştirdiğim şehirler arası yolculuklarımda, izlediğim en iyi filmlerdendi.Huzurlu,sakin bir aile.Sevgi dolu anne-baba figürü (isimleri tom ve gerri:)) ,30 yaşında anne-babaya düşkün erkek evlat tipi,evladın kız arkadaşı,annenin " iş yerinden arkadaşı (ki orası biraz eğlenceli ), bu ailenin yaşadığı eve gelen giden çeşitli insanlar,güzel sofralar,yemekler.Hepsi bir araya gelince güzel oluyor mevzu:)

"samimiyet" ve şahane oyunculuklar filmden geriye kalanlar oldu bana.İzlenir.

Kagıthane: yeni mekanlar

Fransız geçidi gibi cool mu cool bir mekan da "kağıthane" isimli bir dükkan var malumunuz.Dükkanda birbirinden süper kırtasiye malzemeleri,kartpostallar,kolyeler ve türlü ıvır zıvır mevcut ve hepsine vurulma halleri var bir de.Orjinal fikirler satılmakta,koşup alınız:)

Bir de leziz ürünler yapan bir kafeye sahip bu "kağıthane" .Bulunduğu yerin tenhalığı, sakinliği şehrin göbeğinde huzurlu anları yakalamak isteyenler için birebir..

Kağıthane çok sevilmiş olsa gerek ki başka semtlerde de varolmaya hazırlanıyor. 19 Kasım'da Galata'da Aralık ayında da Nişantaş'ında açılacakmış.Eee güzel haber bu da.

Açık adres: Karaköy Namlı'nın sokağından yürüyünüz öylece.Karakolu görünce geldiniz demektir.İşte Namlı'da yukarıda.

Buradan da sitesine ulaşabilirsiniz.

***

büyük bir salgın içindeyiz.

Mutsuzluk...

aralıksız mutsuz geçen günler , umut olduğuna inanma halleri ve sağlam durmaya çalışma dirayeti .hepsi bu olan bitenin.

bir de bunu üstüne "salgın/ contagion" filmini izlemek beni ne hallere soktu.filmin şahaneliği,doğruluğu,çarpıcılığı sayesinde biraz paranoyakça dolanacağım zannımca ilerleyen günlerde.

......

havamız bozuk kaç gündür...!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

dikkat düşersin

Old Boy filminden olan bu kare derinden sarsmaktadır beni.Film ile ilgili ayrıntı vermekten korktuğum için bu sahne neden önemli söylemeyeceğim:)))

Film damar falan iyi hoş tabi ki de ben çocuğun boynunda ki fotoğraf makinesine tav olmuş durumdayım yıllardır.Siz de görün istedim bu şahane şeyi.Basit tasarımı gönlümü çeldi işte.

Günlerim yollarda koşturma içinde geçtiği için hatta geçmek zorunda kaldığı için fotoğraf makinem ile uzaktan bakışmaktayız.Onun hüznü içerisinde olduğumu belirtir.İyi akşamlar dileklerimi sunarım:)

özüm de sıkıcıyım

can sıkıcı anlarıma da tanık olun bence....

yazılı rapor...

*quiz show tekrar izlendi,yine sevildi.

*türk sanat müziği içerikli playlist yapıldı,dinlendi.

*soğuk havaya eşdeğer soğuklukta milkshake yapıldı,içildi.

*oda toplamaca koşturması oldu.

*tam olarak tüm kışlıklar çıkartıldı kuytu köşelerden,el altına koyuldu.

*hafta boyu izlediğim filmler, film defterine eklendi.

*bu akşam için plan listesin de olan "parti" çıkartıldı ani kararla,onun yerine kitap okuma seansı eklendi.mutluyum:) amin maalouf-yolların başlangıcı mutluluk sebebi.

*yeni siteler-yeni müzikler keşfetmek için internet turu planım var ilerleyen saatler de.hepsi bu.

hoşçakalın

rapor

yağmurlu pazarlar bizimle artık...

Grup toplantısı...

bıdık plastik şişeler de satılan sular artık cam şişeler içinde satılacakmış..Marketlere gelmiş bile.yaşasın cam şişe. bu da günün tatlı haberiydi:)))